Arkadaşlarıyla bir arada olmak yerine ekran başında olmayı tercih ediyor. Şehirleşme, çocuklardan akademik beklentinin artması, bilgisayar-video oyunları, internet, ebeveynlerin endişeleri gibi etkenler çocukları gittikçe daha fazla ev içinde kalmaya itiyor. Oyun oynamanın çocuk için eğlenceli bir aktivite olmasının yanı sıra, çocuğun bilişsel ve motor gelişimini desteklediğini söyleyen Klinik Psikolog Zeren Kadıoğlu aileleri uyarıyor: “Bilgisayar karşısında yiyip, içtiği söylenen, odalarından çıkmak istemeyen, sosyal ilişkileri bozulan çocuklar artıyor.”
Oyun oynamak bir deneyimdir. Çaba gerektirdiği kadar aynı zamanda içten gelen bir uğraştır. Bir çocuğun oyunu, sembolik olarak kendi dünyasını yansıtır. Oyun oynamanın çocuk için eğlenceli bir aktivite olmasının yanı sıra, çocuğun bilişsel ve motor gelişimini desteklemek ve duygusal çatışmalarının çözülmesini sağlamak gibi faydaları da vardır. Oyun çocukların sağlıklı gelişimleri için ayrılmaz bir unsurdur. Çocuklar oyun oynadıkça problem çözme becerileri gelişir, motor becerileri ve fiziksel gelişimleri olumlu etkilenir.
*Paylaşmayı, keşfetmeyi öğrenir..
Çocuklar oyun sayesinde yaratıcılıklarını geliştirebilirler ve okul öncesi gereken bilişsel gelişim düzeyine erişmelerine de oyuncaklar yardımcı olmaktadır. Böylece çocuklar paylaşmayı, keşfetmeyi, öğrenmeyi öğrenirler. Çocuğunuza bir oyuncak verdiğinizde dokunma ve görme aracılığıyla onun duyularına hitap eden bir nesne sunmuş olursunuz. Çocuklarınıza uygun oyuncaklar seçtiğinizde onun fiziksel, sosyal-duygusal ve zihinsel gelişimine de yardımcı olmuş olursunuz.
*Çocuklar eve kapanıyor…
Günümüzde çocukların oyun deneyimlerinin oldukça değişmeye başladığını görmekteyiz.Televizyon, internet ve özellikle de bilgisayar oyunları nedeniyle çocuklar pasif bir biçimde eğlenmekte ve hem çevrelerindeki diğer insanlarla (arkadaş, ebeveyn, vb…) hem de doğayla daha az temas etmektedirler. Şehirleşme, çocuklardan akademik beklentinin artması, bilgisayar-video oyunları, internet, ebeveynlerin endişeleri gibi etkenler gittikçe daha fazla çocukları ev içerisinde kalmaya iten etkenlerdir. Bazı ebeveynler için bilgisayarın çocuklar üzerindeki uyuşturucu etkisi çocuğu oyalayıcı ve böylece çocuğun anne-baba tarafından kontrol edilmesi zor birtakım davranışlarını engelleyici olarak görülüyor. Ayrıca çocuklar arasında internet kullanımının sınırlandırılması ebeveynler için kolay olmuyor. Durum böyle olunca çocuklar saatler boyunca bilgisayarın başından kalkmıyor, adeta ekran başında hayatlarını sürdürüyorlar. Bilgisayar karşısında yiyip, içtiği söylenen, odalarından çıkmak istemeyen, sosyal ilişkileri bozulan çocuklar her geçen gün daha fazla karşımıza çıkıyor.